Aman hayat ne rahat. Ne bos, ne hafif. Doktor Bilal'den davetiye gelmis. Gül gül gül... Ilahi sevgili
okuyucular, vallahi hiç gülecegim yoktu. Ay sus bak, katilacagim!
Nasil gevsek ve gevrek bir günümdeyim anlatamam.
Son birkaç aydir gün be gün, saat be saat programim belliydi. Otur yaz, git çek, eve gel, tekrar otur
yaz...
Dün, hayatin böyle geçmeyecegini anladim ve depresyonla karisik bir sürmenajin esigine gelmisken,
bugünlük kendime tatil verdim.
Bu yaziyi yazdiktan sonra da alisveris, ögle yemegi, arkadaslarla "dirink" alma, oh ne güzel lay lay lom
gibi bir programim var.
Nisantasi'ndaki Beymen'in kahvesine de gidecegim. "Herkesler" oradaymis. "Yikiliyomus!" Geçen gün
disaridan baktim, kapida kuyruk vardi. Sizin için orada gözlem yapacagim. Sonra belki yazarim. Ama
canim isterse, havami bulursam. Bugün böyle, keyfimin kâhyasi izin yapiyor.
Öyle bir gevsemisim ki, sanki dünya da benimle gevsemis.
Bir davetiye gelmis örnegin. Bir saat ona güldüm. Yeni bir butik açilisi. Sik bir yer gibi görünüyor.
Galiba ev esyasi da satiyorlar.
"Alber Home" adinda. Firmanin sahipleri zarfin içine kartlarini da koymuslar. Üstte dükkânin
logosu, altta telefonlar, sube adresleri falan, çok profesyonel. Kartlarin birinde Gülay Evren ismi var.
Ötekinde, "Dr. Bilal" yaziyor!
Hani Bodrum'da yillardir sahneye çikan ünlü sarkici Doktor Bilal.
Bilal Bey ortagi oldugu firmanin kartina, zannederim prestij olsun diye soyadiyla moyadiyla "Bilal
Bilmemkim" degil de, sahne ismini yazmis. "Vaaay, bak Doktor Bilal'in dükkâniy-mis, kesin açilisina
katilmaliyim" derim diye belki.
Bu arada "Dr. Bilal'in" doktorlugu harbi! Hani "Kusum Ay-din"m kus olmamasi gibi bir durum degil.
Adam gerçekten tip fakültesi mezunu. Hatta belki doktorluk da yapiyordur. Onun için unvanini gururla
kullaniyor.
Fakat beni asil kopartan, daha tatil saatlerine girmeden günümü gün eden, "Dr. Bilal" ibaresi. Yani
"doktor" degil de, "Daktir Bilal" durumu. Bir Amerikan acil servis dizisi gözümün önüne geliyor, basrolde
Daktir Bilal.
"Daktir, çete kavgasi, 16 yaslarinda, zenci, hizla kan kaybediyor, ameliyathaneden bekleniyorsunuz!"
"Ah canim, yazik çocuga... Ameliyathanenin de renkleri pek sogukmus. Suraya gülkurusu ipek saten bir
perde, ne bileyim, bizim Alber Home'dan hos bir abajur koysak. Al sekerim, ben hallettim, sen dikiver.
Aah, ah, dertleri zevk edindim, haydi efendim, hep beraber!"
Biliyorsunuz tip okuyup baska baska meslekler yapan çok insan var. Birçogu sanat dünyasina giriyor,
bir daha çikamiyor örnegin.
Doktor-sanatçilardan biri de Mustafa Altioklar. Simdi Dr. Bilal'den bahsederken, en az o kartvizit kadar
güldügüm bir fotografi geldi aklima Mustafa'nin.
Üç bes sene önce. Mustafa, Agir Roman'i falan çekmis, popülerliginin tepe noktasinda. Kendisiyle
röportaj yapmayan kadin dergisi satmiyor.
Fakat gazetelerden biri, artik sorutabilecek tüm sorularin sorulduguna karar vermis olacak ki, bir de Dr.
Mustafa'yi görmek istemisler.
Mustafa Altioklar ciddi ciddi doktorluk yapmaya devam ediyor bir yandan. Fizik tedavi üzerine uzman
üstelik.
Gazete hastaneye gidip Mustafa'yla bir saglik röportaji yapmis. Boyun agrilari neden olur, nasil iyilesir,
yük tasirken dikkat edilmesi gerekenler falan, her sey var. Röportajin göbegindeki fotografta da, o
dönemlerde her gün birbirinden muazzam kadinlarla resimleri çikan Mustafa'yi bu defa baska bir durumda
görüyoruz.
Bir selale gibi omuzlarindan dökülen saçlari, bu sefer doktor önlügüne dökülüyor! Karizma tamam. Her
zamanki klark bakislarla objektife bakilmis ve el, "iyilestirme anini" vurgulamak için, sedyede yatan hanim
hastanin bacaginda.
Ancak hanim, alistigimiz amazonlardan degil! 60'larmda, oldukça kilolu; ve varis çoraplari giymis
bacaklarindan birini Mustafa tutuyor! Yani normal sartlarda hanimin yerine bir manken kizimiz olsa,
bayagi seksi bir fotograf çikabilir. Ama Mustafa'nin o varis çorapli bacagi iki parmagiyla egreti egreti
tutusunu, objektife bakisinin seksapeliyle ayni anda gördügünüzde, fotografin bir mizah basyapiti oldugu
da gözden kaçmiyor!
Tabii, Allah da benim dilime düsürmesin. Özellikle böyle "rölaks" günlerimde!
Aksam ne yapsam acaba? Dr. Bilal'e falan mi gitsem?..
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder