Essiz sanatçi, büyük usta, dev yaratici Ajdar'i hayranlikla alkislarken bir yandan da düsünüyorum: Acaba
dogru sektörde miyim?
Ajdar'in hayrani, hastasi ve izleyicisiyim.
Biliyorsunuz ünlüler birbirleri için her firsatta böyle iyi seyler söylemezler. Ancak söz konusu sanatçi
Sezen Aksu, Hülya Avsar, Türkan Soray gibi artik söhreti, star'lik konumu, seni kat kat asmis biriyse,
övgüler yagdirmakta bir sakinca yoktur.
Demek ki, benim taninmisligimla karsilastirilmayacak kadar çok söhretli biri için, hayranligimi
belirtmemde, sanatçi karizmam açisindan bir sakinca yok.
Zira Ajdar, su anda Türkiye'de benden çok daha meshur bir televizyon yildizidir!
Var mi itirazi olan?
Ayni hafta içinde Metin Uca'ya, Güzel ve Çirkin Sov'a, Hülya Avsar'a, Beyaz'a, Seda Sayan'a, Serdar
Ortaç'a çikabil-dim mi ben?
Daha dogrusu sorumuz su olmali: Kim yapabildi bunu?
Tabii benim Ajdar'a olan hayranligim müzik konusunda
degil. Gerçi basta "Nane Nane, Sahaneyim Sahane" olmak üzere, gerek "Alirim senden sonraaa, tüm
yetkimiü" diye giden ismini bilmedigim parçasi, gerek Hülya Avsar için yazilmis eser, bence bir daha esi
benzeri yazilamayacak düzeyde.
Ama Ajdar'in sovmenlik yetenekleri, müzik alanindaki çalismalarini çok geride birakiyor.
Hani Jennifer Lopez'in aslinda çok iyi bir dansçi olmasinin, oyunculuk ve sarkiciligiyla gölgede kalmasi
gibi!
Ben Ajdar'i mizah ve sovmenlik alaninda bir ilk olarak görüyorum.
Simdiye kadar ortaya çikmis bütün televizyon yildizlarinin sasirtici özelliklerine ve hatta daha fazlasina
sahip.
Bir kere önceden yazilmis bir metin olmadan, dogaçlama sov yapiyor, ki bu çok az insanda bulunan bir
yetenektir. Benim anlattiklarimin çogu, önceden yazdigim metinlere dayanir mesela. Elimizden bu kadari
geliyor.
Her televizyon yildizinda bir "yegânelik" olmali. Baska bir ünlüye benzerseniz, bastan kaybettiniz. Ajdar,
gerek sesi, gerek dansi, gerek durusuyla hiç kimseye benzemiyor! Tamamen orijinal!
Ayrica bir "beklenmediklik", sürprizlerle dolu olma özelligi de var Ajdar'da. Hangi programda, ne
zaman ne yapacagim bilmiyorsunuz. Programin evsahibini sevecek mi? Sevmeyecek mi? Hangi sarkisini
söyleyecek? Ne diyecek?
Ajdar, ayni zamanda orkestrayla prova yapmadan çikan ender isimlerden. Sarkinin temposu bile
önceden, hatta sarki devam ederken kestirilemiyor. Her an her sey olabilir.
Seyirci bu adrenalini kimle yasiyor? Cem Yilmaz? Yilmaz Erdogan? Beyaz? Hiçbiri. Sadece Ajdar!
Yaaa, n'aber?
Ajdar'in seyirciyle iliskisi de öyle bizim alistigimiz "Beni siz var ettiniz" kivaminda degil. Gerektiginde
gülen, alkislamayan olursa sertçe azarliyor. Bazen toptan firça çekiyor. Okan Bayülgen'in ilk çikis
zamanlarini andirsa da, Okan'dan çok daha inis çikisli, daha gergin bir tavri var. Sebepsiz, ani
sinirlenebiliyor, "Simdi arbede çikacak" diye zap yapamiyorsunuz.
Ve tabii, bu kadar özelligin bir araya gelmesinin vazgeçilmez sonucu: Her büyük starda farkli ölçülerde
olan megalomani. Hülya Avsar'in "En güzel benim" demesi, Tarkan'in "Ben dünya stariyim" açiklamalari
gibi. Ki starin özelligidir de, biraz kendini begenmis olmak. Ajdar her firsatta "Ben Türkiye'nin
popstariyim, benden büyügü yok, siz ne derseniz deyin, herkes bana bayiliyor" seklinde konusuyor.
Haklidir. Az bile söylemistir!
Bir kez daha Ajdar'i alkislarken, bu is böyle giderse, televizyon dünyasindaki yolculugumda nereye
varirim, böylesi yeteneklerle nasil bas ederim diye de düsünmeden geçemiyorum.
Iyi olan kazansin!
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder