Evet kardesim, hepiniz süper yeteneklersiniz- Dünyaya parmak isirttiracak sanat devlerisiniz. Ama
herkes size karsi. Türkiye sizi anlamiyor ve harcaniyorsunuz!
Popstar yarismasi son aylarin en çok konusulan televizyonculuk hadisesi oldu.
En sik yapilan yorum da suydu: "Jüri üyeleri, yarismacilara neden bu kadar sert davraniyorlar, niye
azarliyorlar, ne hakla dalga geçiyorlar"
Dogrudur. Gerçekten de zaman zaman jürinin ayari kaçti. Rating alinsin, orijinal formata uyulsun diye,
finale kalan yarismacilar önce birkaç dakika firça çekilip, sonra tebrik edilmek suretiyle aglatildilar, falan
filan.
Ama biraz seytanin avukatligini yapabilir miyim?
Allah askina, adaylarin çogu içler acisi degil miydi?
Popstar diyoruz kardesim! Sarki söyleyemeyen, dans edemeyen, antipatik, tipsiz, sisman vs. popstar
olur mu? Birini tuttur bari!
Ben bu aptalca kendine güvene sapka çikarmak zorunda miyim? Jüri üyelerinin iyi taraflarindan
kalktiklari günler gibi
mi yapmaliyim: "Üzgünüm olmadi, ama seni medeni cesaretinden dolayi tebrik ederim!"
Bu kadar iyi bir sey mi medeni cesaret?
Hiçbir yetenegin, özelligin, tecrüben yok. Ama medeni cesaretin var, bravo vallahi! Önümüzdeki uzun
yillar boyunca hiçbir baltaya sap olamadan, olmayi da hak etmeden, "Ben aslinda süperim, toplum beni
anlamiyor" diye gezmeye ve kesfedilmeyi beklemeye devam et.
Türkiye'nin en son ihtiyaç duydugu sey bu!
Bana günde en az 10 e-mail geliyor, medeni cesaretli arkadaslardan. "Süper bir reklam senaryom var,
ama reklam sirketleri kabul etmedi, torpilim yok tabii", "Ben sizden daha iyi sunuculuk yaparim,
arkadaslar bana hep çok güler, ama basvurdum, istemediler, hakkimi yediler", "Kafamda bir roman fikri
var. Kesin bestseller, ama yayinevleri ilgilenmedi. Niye gençlere firsat verilmiyor?", "Ben köse yazari
olmak istiyorum, nereye basvurmam gerekiyor?"
Allah müstahakkinizi versin!
Bu nasil bir kendine güvendir?
Türkiye'deki insanlarin çogu suna inandirilmis bir biçimde: "Sen aslinda müthis birisin, söhret, para, hepsi
seni bekliyor. Ama hakkini yiyorlar!"
Kimse "Ben beyin ameliyati yapmak istiyorum ama firsat vermiyorlar", "Getirin sirketinizin defterlerini,
egitimim yok ama, dogustan kabiliyetimle kirk yillik muhasebeciden iyi tutarim" demiyor.
Sanat, gazetecilik, reklamcilik gibi sektörlerde "star" olmak isteyenlerden, sikâyet çok! Çalismak,
ögrenmek, tecrübe gibi seylerle ilintili degil ya bu meslekler! Allah vergisi bir yetenegin oldugunu
zannetmek yetiyor.
Popstar yarismasina katilip elenenlerin bazisi "Eh, saglik olsun, ben sansimi denemistim" diyor. Çogu ise
inanmak istemiyor elendigine: "Nasil olur? Siz beni begenmediniz ama ben aslinda muhtesemim, ben
kendimi popstar olarak görüyorum!"
Yok deve! Evet kardesim, büyük bir komplonun tam or-tasindasin! Jüri üyeleri dogdugundan beri sana
kil! Ender bulunan yeteneklerini toplumdan saklamaya ve Tarkan olmani engellemeye çalisiyorlar!
Dergi çikarirken, dönem dönem staj yapmak için gençler gelirdi. Bir konu verirsin, asagi yukari ne
istedigini anlatirsin. Bazisi yeteneklidir, çabuk ögrenir, çalisir, çabalar ve yavas yavas derginin bir parçasi
olur. Bazisi da daha ilk günden senin istediginden alakasiz bir seyler yazar getirir. Ilkokul
kompozisyonunun, daha gözyaslariyla dolu versiyonu bir kozmetik yazisi mesela. Kuslar ötüyor,
papatyalar açiyor falan... Olacak is degil. Alir yaziyi, ögrensin diye, düzeltir öyle gösterirsin, bozulur:
"Ama benim üslubumu tamamen degistirmissiniz!"
Yerim ben senin üslubunu! Yahu, ömrünün ilk yazisi! Yasar Kemal misin sen? Hangi üslup?
Belki de ihtiyacimiz olan medeni cesaret degil. Medeni cesaretsizlik, azicik kendini bilmek!
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder