Bazı korkularımız o kadar gerzekçe ki, film endüstrisine ekmek kapısı olmaktan başka işe yaramıyor.
Mesela uzaylılar.
Bir sürü film uzaylıların gelip dünyayı istila etmesiyle ilgili.
Böyle bir şey olabilir mi?
Güya adamın gezegeninde su bitmiş, dünyanın suyunu alıp götürecek. Yani uçan daireyi yapıyor, ışık hızıyla buraya gelip gidiyor, ama iki hidrojenle bir oksijeni evinde birleştirip içemiyor!
Geçenlerde, yine böyle bir filmde, uzaylılar dünyaya insanları yemeye gelmiş! Tarlalara işaretler yapıyorlar falan. Çünkü kendi gezegenlerinde gıda bitmiş (hep bir şeyi bitirip geliyorlar ya).
Fakat en sonunda fark ediliyor ki, su bunları öldürüyor. Asit et' kişi yapıyor!
Pekiyi, Hollywood, sen buna bu kadar para harcadın. Los An' geles'taki hiçbir sivri zekâlının aklına gelmedi mi, madem sudan ölü' yorlar, dörtte üçü su olan insanları nasıl yiyecekler, diye?
Siz de ben de de para verip seyrettik mi?
Eveet.
O zaman hiçbir şey söylemeye hakkımız yok!
Holyvvood'un salaklıklarının en klasiklerinden biri de, zombiler' dir.
Yani yaşayan ölüler. Zaten tanım itibariyle abuktur, çünkü yaşı-yorsa, zaten ölü değildir.
Neyse, yine para verilip film çekildiği için, seyretmişizdir.
Zombiler toprağın altından çıkarlar ve arkadaş grubu halinde, ağır ağır yürüyerek insanlara saldırırlar!
E kaçsana.
Zombinin yetişmesi mümkün değil, dede gibi.
Yani, gördün mü, tabana kuvvet kaçacaksın, bitti.
Niye korkulur anlamıyorum.
Gafil avladı, uzaktan yakaladı diyelim, kendini sıyırır koşarsın, en fazla üstün başın topraklanır. Köpek kovalasa daha kötü!
Bence film yapımcıları "Yok artık, valla bunu da yediler oğlum" diye, gittikçe daha saçma şeyler bulup, şanslarını zorluyorlar.
GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | Alıntıdır
7 Kasım 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder