Önce bu soruyu kendine bir sor bakalim güzel kizim. Elbette evlilik kutsal bir kurum ama, gelecegini de
düsünmelisin degil mi? Su yatagini bulur. Öpüyorum güzel kizim! Imza: Gülse Abla'n.
Son zamanlarda sinirlene sinirlene seyrettigim iki program var.
Popstar'daki medeni cesaret enflasyonundan bahsetmistim. Sag olsunlar, halkimizdan büyük destek
aldim!
Simdi de tüylerim diken diken seyrettigim ikinci programdan bahsetmek istiyorum.
"Ben evleniyorum'un bütün bölümlerini seyretmis degilim.
Ama takip ettigim kadariyla, bana hafakanlar basiyor!
Yanlis anlamayin, yer yer sikilsam da, televizyonculuk açisindan, en azindan rating bazinda, basarili bir
program. Eger bir ölçüyse, Biri Bizi Gözetliyor'u sevdiyseniz, buna bayiliyor olmaniz lazim mesela.
Ben adaylardan sikâyetçiyim.
O olmazsa öteki olur!
Su anda en popüler durumda gibi görünen güzel kizimiz, son hafta aniden sevgili degistirdi.
Eve ilk girdigi andan itibaren, adinin Tanju oldugunu zannettigim, nispeten efendi ve akli basinda çocuga
mektuplar yazmaya basladi kizimiz. "Ben kararimi verdim, elektrigimi aldim çok sükür" falan diyordu.
Hatta is arabeske dökülmeye bile basladi. "Ben onu seçmisim, olay bitmis, onun yaninda söyle
hissediyorum, birlikte gelecege bakabiliyorum" gibi iddiali laflar da duyduk.
Sonra bu "çocuklar" kavga etti. Tam olarak sebebini bilmiyorum ama, bizim kizi en son esas çocuga
"Sen erkek olsaydin, böyle yapmazdin" gibi, standart Türk erkegini çok kötü seyler yapmaya
sürükleyebilecek laflar ederken seyrettim.
Devamindaki sahne suydu...
Efendim, bir tane kel çocuk var evde. Kel mi, kafayi kazitmis mi emin degilim. Bu biraz BBG evinin
Edi'si gibi, böyle sözünü sakinmayan, ariza, zor bir arkadas. Diger oglanlarla da sürekli kavga içinde.
Bizim kiz, Tanju'yla kavgasinin hemen ardindan, bu ariza çocukla puflarin üzerinde yan yana yatiyordu.
Saç oksama, sarilma gibi masum fingirdesme durumlari da var ve bizim bilmis kiz "Dokunmak niye bu
kadar güzel?" gibi "Kapildim gidiyorum, bahtimin rüzgârina" gibi sözler de söyledi romantik bir sesle!
Anlasildi ki, karar degismis. Bu sefer de tarama özürlü arkadasla "gelecege bakiliyor"! (Tahmin edeceginiz
gibi su siralar hareketli bir gece hayatim yok, televizyon basindayim. Soguktan olabilir.)
Duygusal ve zihinsel açidan normal bir insanin, iki farkli kisiye, bir hafta arayla, hayatinin geri kalanini
birlikte geçirecek derecede âsik olmasi yüzde kaç ihtimaldir sizce?
Bence yarismaya katilan kizlarin da derdi baska. Hayir hediyeler, paralar, dügün falan da degil. Onlar
çogunluk Türk genç kizi gibi "ölesiye evlenmek istiyorlar"!
Hatta Tina Turner'in sarkisindaki gibi, "Askin bununla ne ilgisi var", bizimkiler "elektrik alsin" yeter!
Su ara, anlasildigi kadariyla memlekette genç kizlar açisindan, "yirtmak", köseyi dönmek için iki ihtimal
var.
Ya popstar olacaksin, ya evleneceksin!
Herhalde bilezik takarlar!
Yillar önceydi. Lise sonda falandik galiba. Bir arkadasimizi ortaokul siralarinda yazliktan tanidigi ve
yillarca dalga geçtigi, çok zengin bir ailenin çocugu istetmis ti! Biz bunun aramizda aylarca sürecek bir
saka olacagini zannederken, kiz sevinçle "evet" deyiverdi!
Belki üniversite sinavlarindan kaçmak için, belki annenin doldurusuyla, bilmiyorum.
Ve bir gün, hiçbirimiz mutlulugunu bozmaya kiyamazken, hiç beklenmedik bir anda, alaturka bir teyze,
gerçekleri kendi kelimeleriyle ifade etti: "Kizim bu yasta evlenilir mi? Insan okur, çalisir, bir altin bilezigi
olur. Hem sevmeden de evlenilmez ki"! Cevap, "sakkadanak" patlatilmis bir espri olarak, anneyi ve
oradaki diger teyzeleri çok güldürdü, benimse kanimi dondurdu: "Eh, sevgi evlilikle büyür. Ayrica
herhalde bir bilezik takarlar, hahhayt!"
Ah kizlar ah! Siz okuyacak meslek sahibi olacaksiniz da biz görecegiz!
En büyük hayaliniz evlenmek, en muhtesem basariniz zengin kocalar oldugu sürece, biz popstar
aramaya ve birbirimizden elektrik almaya devam edelim!
Heyecanli oluyo!
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder