9 Kasım 2008 Pazar

POLITIKACILAR

Insanlar niye politikaci oluyor, anlamak mümkün degil.
Bir kere erkeksen sürekli takim elbise kravat, kadinsan etekli döpiyes giymek zorundasin ki çok sikici.
Çünkü meclisin "Haydi arkadaslar, bundan sonra cuma günleri blucinle geliyoruz" gibi bir sicak ortami
yok!
Sadece kilik kiyafet degil, zannederim ofis ortamlarinda olan ve insana nefes aldiran geyiklerden de
yoksun bir isyeri, meclis. Bir kere önünde bilgisayar yok. Internete bile giremiyorsun, ne yapayim ben
öyle ofisi! Sürekli bir ciddiyet, bir mesafe. Ne bir dogum günü kutlayabilirsin, ne bir ofis partisi
yapabilirsin.
Bu arada is yüzünden sürekli Türkiye'nin çesitli köy ve kasabalarini
ziyaret etmen lazim, ki böyle çok dolasman islere de pek üsenirim.
Her seyi birak, benim gibi sorumluluktan nefret eden biri için, 70 milyonun basi agrisa sorumlulugu sana
atmasi delirtici bir durum olabilir: "Nisanlimdan ayrildim, intihar edecegim, bakan gelsin!?", "Hali sahada
futbol oynarken bacagimi kirdim, devlet bize yardim etsin!", "Milli piyangoyu bir numarayla kaçirdim, bizi
yönetenler uyuyor mu!" seklinde hakli haksiz, her durumun faturasi bana çikacak. Yok ya. Ben ne
yapayim öyle isi?
Maaslar iyi ama öyle aman aman bir para da degil. E bu kadar sey de bir lojman için çekilmez
kardesim!
Lütfen israr etmeyin, politikaya girmeyecegim.

Hiç yorum yok: