7 Kasım 2008 Cuma

GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | FİLMLERİ

Mafya, İtalya'ya özgü bir şeydir.
Belki de bu yüzden, başka ülkelerin, mesela Türklerin mafya tiplemeleri, bana hep biraz yapay gelmiştir.
Özellikle de filmlerde.
Mafya dediğin spagetti yiyip, Napoli şarkıları dinlerken, birilerinin ölüm emrini verir. Sonra da dışarı çıkıp kızının düğününe katılır ve kızıyla dans eder.
Şimdi bunlardan hiçbiri bize uymaz.
Mafya babası spagetti yerine, mesela ekmek bana bana menemen veya ince sarılmış zeytinyağlı yaprak dolma yerse, karizma biter.
Napoli şarkıları da dinleyemeyeceğini ve kendi yöresinin müziklerinin de muhtemelen ya çok oynak ya çok hüzünlü olacağını göz önüne alırsak...
Ayrıca, geleneklerimize göre, bizde kızın düğününde dans etmenin göbek atmaya tekabül ettiğini de düşünürsek...
Koskoca mafya babasının hiçbir ağırlığı kalmaz!
Bu yüzden Türk film ve dizilerinde, mafya babalan, akrabasız, düğünsüz bayramsız, koyu gözlükler ve takım elbiselerle, yemek yemeden, müzik dinlemeden, karanlık odalarda, büyük koltuklarda öylece oturan insanlar olarak karakterize edilir!
O adam, üstelik gayet de az konuşarak, o karanlık odada, 24 saat öyle oturur... Filmde kavgalar dövüşler olur, aşklar yaşanır, gece olur, sabah olur, aylar geçer, ama mafya babası hâlâ orada, aynı koltukta, aynı kıyafetle oturmaktadır!

GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | Alıntıdır

Hiç yorum yok: