Istemiyorum kardesim! Balik burcu olmaktan istifa ediyorum. Ne bu be? Agzimla kus tutsam karizma
sifir. Bak aglarim ha!
Yüzlerce zarf, basin bülteni, mektup vesairenin içinden çikip bana siritiverdi. "Burçlar Kitabi", by Sevinç
Aksoy!
Astroloji tuhaf bir sey. Gazetede zaman zaman en sevdigin köse yazarini okumaya üsenirsin de, burcuna
illa ki bir bakarsin.
Hayir gazeteci olmasam, o burç sayfasinin nasil yazildigini bilmesem tamam da...
Kimi yayinlar çok ciddidir bu konuda. Mesela zamaninda, Yasemin Boran, Aktüel dergisine gelir, bir
sürü, kalin, Harry Potter filminden çikmis görünümlü kitap ve tarot kartlariyla saatlerce çalisip öyle yazardi
kösesini.
Ben Bazaar'i çikartirken, yurtdisindan, ünlü bir Amerikali astrologdan gelirdi burç sayfamiz. Tercüme
eder, koyardik.
Bir sayimizda gecikti. Faks bir türlü gelmiyor. Dergi de erken çikacak. Hayal gücü ve yaraticiligina en
güvendigim arkadasima yükledim o ay burç sayfasini! Hem de kitap ve/veya tarot kâgidina ihtiyaç
duymadan! O da dergideki kizlari
baz alarak zevkle kaleme aldi. Kova burcu bir arkadasimiz sevgilisinden mi ayrilmis mesela. "Iliskinizin
bitmesi dünyanin sonu degil, ayin on yedisinden sonra yeni asklara hazirlikli olun" falan diyordu o ay
dergide.
Sohbetlerde de en vakit kaybettirici konudur astroloji konusu. Bir is toplantisinda falan, durup dururken
mesela hobilerinizden, rahatsizliklarinizdan, hatta çocuklarinizdan bahsetseniz, garip kaçar. Bir iki
dakikada sohbet kapatilir, konuya dönülür. Ama burç öyle degildir.
"Siz hangi burçsunuz?" cümlesiyle baslayan sohbet sonsuza dek sürebilir.
"Ay ben de lkizler'im."
"Inanmiyorum, sen hiç Ikizler gibi degilsin, Ikizler biraz dengesiz olur!"
"Hayir Terazi dengesiz olur. Benim annem Terazi'dir mesela. Tam yani!"
"Benim kuzenimin karisi Terazi, hiç dengesiz degildir
ama!"
Is yükselen burç seviyesine düstüyse, o toplantidan hayir beklemeyin bence. Çikin, gezin, çay bahçesine
falan gidin. Nasilsa is yapilmayacaktir artik.
"Ama o zaman onun yükseleni baska bir seydir."
"Biliyor musunuz, benim hem normal burcum, hem yükselenim Basak!"
"Ay inanmiyoruuum, benim kocam Basaaaak! Nasil titiz,
nasil titiz. Sen titiz misindir?"
Yeteeeeeeerü!
Öfkem sebepsiz degil tabii.
Burç konusunda azicik ezigim.
Balik burcuyum da.
Böyle sohbetlerde "zavalli" muamelesi görmeye alistim artik. Hani astroloji muhabbetinden kaçtigim
sürece, g.a.g.'daki mangalda kül birakmayan, kisilikli, haha hihi kadin olarak toplumda yerim sahane! Gel
gör ki, burcumu açikladigim anda
karizma sifira iniyor! "Ben hem öksüz, hem yetimim", ne bileyim "bir bacagim takma" etkisi yapiyor
çevrede. Herkes acima, sefkat ve hayal kirikligi dolu gözlerle süzüyor beni.
Neredeyse "Olsun, hayat yine de güzel", "Bosveeer, Allah saglik versin" falan diyecekler.
Bilmeyenler için söyleyeyim, Balik burcu en enayi burçtur. Güya sanatçi manatçi, hayal gücü genis falan
derler ama, genel olarak tüm uyusturucu bagimlilari, depresif tipler, psikolojik rahatsizliklari olanlar,
söylenenlere göre bu burçtan çikar. Duygusal, sulugöz, hatta "bulanik zekâli" oldugumuz bile söylenir.
Gerçekle hayal dünyasi arasindaki ayirimi yapamayan, kararsiz, içine kapanik, kirilgan insanlar, astrolojik
kaynaklara göre, bu burçtan çikar.
Burcumla asla hava atamadim. Isterdim ki bir Akrep olayim mesela. Onlar da sevilmez ama bir havalari
vardir yani. Akrep oldugunu söyleyen insandan, ne kadar salak görünürse görünsün, bir hinlik cinlik
beklersin!
Aslan burcu da olabilirdim örnegin. O daha da iyidir. Lider mider.
Kismet degilmis iste. Insan tahtini yapiyor, bahtini yapamiyor. Çalis çabala, okullar bitir, programlar
yap, kendini parala, neye yarar? "Baliksin sen, balik kal" durumu var bir kere.
Birkaç kez "Benim yükselenim Akrep" diye kafadan atmis-ligim var ama... Yalan tabii. Yükselenimi
bilmiyorum. Çünkü annemler saat kaçta dogdugumu tam olarak hatirlamiyorlar! "Sabaha karsi bes-alti
miydi neydi" gibi bir ifade kullandi annem geçen gün. Ilk sorusumda da "Gece yarisini biraz geçiyordu"
demisti. Ama bu ilgisizlik karsisinda hassasiyet gösterip burcuma yenik düsmeyecegim!
Sorun su ki, yükselen burcum meçhul!
Sevinç Aksoy'un eserinde de Balik kadim su cümlelerle anlatilmis: "Burçlarin içinde en kirilgan kadindir.
En çok aglayan, gözyasi döken kadin bu burçtandir." Haydaaa!
Devami daha beter:
"Esi hissetmeden ona hükmeder, aglayarak, gözyaslari ile ona istediklerini yaptirir, en iyi silahi
çaresizligidir!"
Ben bu kadini tanisam islak odunla döverim! En sevmedigim insan tipidir! Kadere bak.
"Balik kadini zor mücadeleler veremez. O en iyisi ev kadini ve annedir. (Hasbinallah!) Kendisinden
beklenen eger yardim ve özveri ise, bu mesleklerde basarilidir, örnegin yuva hocaligi gibi."!
Beni yuva hocasi olarak düsünebiliyor musunuz? Güler misin, aglar misin?
Yok kardesim, istemiyorum. Balik burcu olmak istemiyorum. Burcumu degistirecegim.
Bundan sonra ben Akrep burcuyum, yükselenim de Aslan. Böyle biline.
9 Kasım 2008 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder