7 Kasım 2008 Cuma

GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | KİBRİT KUTUSU BÜYÜkLÜĞÜNDE DENİZANASI!

Bana kalırsa bir insanın çekebileceği en acı yoksunluk, yeme içmeyle ilgili olanlardır.
Dolayısıyla rejim denen şey de, insanın kendi kendine yapabileceği en büyük işkencedir.
188
Aynı muamele, size herhangi bir otorite tarafından yapılsa, iş, insan haklan mahkemesine, servet tazminatlara kadar gider!
Düşünsenize, üç hafta her gün sadece lahana çorbası! Veya iki hafta sadece tereyağlı ekmek! Uç gün sadece meyve suyu ve şekersiz çay, kahve!
Bir de bu vardır rejimlerde: istediğiniz kadar çay, bitki çayı.
Ay ne güzel, 40-50 bardak içerim artık, ne özgürlük!
Veya sınırsız marul.
Yaşasın, artık bu rejimle yağsız tuzsuz marullara istediğim gibi saldırabilirim. Ne özgürlük ne özgürlük!
Rejim yapan insanlar yaz mevsiminde de karpuz yemenin ucu-nü kaçırırlar. Çünkü karpuz aslında katı bir yiyecek gibi görünmesine rağmen bir yerde sıvıdır.
Mesela güneşte bırakıldığında kuruyup tamamen yok olabilir.
Yani denizanası gibidir.
Böyle bakıldığında denizanasının yenemediği için diyet meraklıları açısından büyük bir kayıp olduğunu da söyleyebiliriz.
Ama emin değilim, rejimlerde, yakında yağsız tuzsuz sınırsız denizanası da önerilebilir.
Maksat işkence olsun.


GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | Alıntıdır

Hiç yorum yok: