7 Kasım 2008 Cuma

GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | OFİS "HOBİLERİ!"

Kimse kimseden ofiste bulunduğu süre içerisinde yüzde yüz işe konsantre olmasını falan beklemiyor.
Gerçekleri konuşalım.
İnternette çaktırmadan fal bakma, uzun kahve molaları, telefonda vırvır, uluslararası kaytarma metotlarıdır.
Bazen çaktırmadan tırnağının bozulmuş ojesine rötuş yapan falan da görülür.
Ancak, ben sadece Türkiye'de ofiste örgü örene rastladım!
Devlet dairelerinde yaygın bir uygulamadır.
"Ne yapayım, görünmez işsizim. Daha doğrusu o kadar görünür işsizim ki, buraya başka iş getiriyorum, sırf boş durmayayım diye. Yani sıkılacağıma bir kazak bitiririm," demek olur. Gayet açık ve nettir.
Yani gerekli alet edevat olsa, dikiş dikmek, salça, reçel yapmak, turşu kurmak gibi aktiviteler de gerçekleşecek. Maksat, insan vaktini boşa geçirmesin!
Belki de işyerlerinde dokuzdan beşe çalışmak aslında yanlış.
Sabah mahmurluğu, gevezelik, "g.a.g'da gördün mü?" sohbeti, beş çayı, sigara molaları, akşam üstü rehaveti derken, insanların çoğunun günde ortalama bir iki saat çalıştığını (o da iyimser bir tahminle) göz önüne alırsak...
Bilemiyorum otoriteler ne düşünür, ama mesela benim için, 11 'le 15 arası, öğle yemeği molası da dahil, çok uygun.
Daha verimli olacağıma garanti veririm!


GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | Alıntıdır

Hiç yorum yok: