7 Kasım 2008 Cuma

GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | VESTİYER NEDİR ki?

Günlük hayatta birtakım uyanıklar tarafından sürekli söğüşteni-yoruz.
Birçok örnek var.
Mesela vestiyer denen olay.
Bir restorana gidersiniz. Bir adam sizin paltonuzu alır, asar, çi' karken de geri verir. Siz de ona mecburen para verirsiniz.
Şimdi ben buna tam olarak niye para veriyorum, biri anlatabilir mi acaba?
Yani yemeği yedim, parasını verdim anladık. Çünkü yemekleri birileri pişiriyor, birileri getiriyor.
Ama paltomu kendim asabilirim!
Asabildiğim gibi, geri de alıp giyebilirim. Yani zaten, her gün evde yaşadığım bir şey, ne gibi bir hata yapabilirim ki?
Vestiyer olayı ilginç. Diyelim ki vestiyere eleman alınacak. Nasıl bir beceri aranıyordur ki?
"Palto asabilir misin?"
"Hem de çok iyi!"
"Hmm. Peki askıdan geri alabilir misin?"
"Şimdi açık söyleyeyim, o konuda o kadar iddialı değilim. Ama asma bölümünde, benden iyisi yoktur!"
Bir sürü böyle yer var, çaktırmadan kazıklandığımız.
Çamaşır yumuşatıcılar mesela. Kardeşim çamaşırı sertleştiren deterjan değil mi? Onu da siz yapmıyor musunuz? Eee?
Bir de, bambaşka bir örnek vermek istiyorum.
Kiralık ev tutarken "hava parası" diye bir şey vardır.
Yani depozito değil, peşinat değil, hava parası.
işte adam kazıklayacaksan, böyle açık açık yapacaksın. Dalganı geçeceksin. Katakulli yapmadan, göz göre göre...
Uyanıklık böyle olur.
işine gelirse.


GAYET CIDDIYIM! - Gülse Birsel | Alıntıdır

Hiç yorum yok: