Temizlikle ilgili hafif ruhsal bozukluklar nedense daha çok kadınlarda görülüyor. Maalesef!
Daha ağır ve daha bilinçli vakalar tedavi görüp kurtuluyorlar.
Ama hafif durumlar ne yazık ki toplumda bizimle iç içe yaşıyorlar.
Temizlik meraklısı teyzeleri, evlerinde girilmeyen odalar, kullanılmayan eşyalar ve koltuk örtülerinden tanırsınız.
Bu tür, canlıların kullanımına kapalı oda ve eşyaların sebebi temizliktir. Ayakkabı çıkarılır, terlik giyilir, her şeye el sürülmez, el bezi verilir.
Oturup iki laf edemezsiniz; çünkü teyze halıdan ip, oradan buradan toz zerrecikleri ve en kötüsü üzerinizden saç toplamaktadır!
Bu teyzelerle dış dünyaya çıkılmaz.
Çünkü kendi steril ortamlarından çıktıkları anda, hayatı hem size hem kendilerine zehir ederler.
Bir yere girersiniz. Hemen çantadan kolalı mendil çıkar: "Uff, leş gibi kokuyor."
Restorana gidersiniz. Tabak, bardak incelenir. Suratta hep aynı ekşi ve tedirgin ifade vardır.
Yemek ısmarlarsınız keyifle, teyze atılır: 'Ay bilmem ki ne yesem, bunların mutfağı da pistir!"
Garson yemeği getirir: "Bu çocuklar ellerini de yıkamıyorlardır."
Fenalık geçirmek işten değil!
Bir de özel bir hareket vardır. Yukarıdaki laflan ederken sol eli, yüzün hemen yanında el sallar gibi iki kere sallayıp, sonra aynı elle ağzı kapatma hareketi!
Deneyiniz! Bu hareket, "Artık ben ucundan söylüyorum, geride kalan felaketleri sen tahayyül et," anlamındadır ve teyzelerin tekelindedir.
21
Yani bu harekete eşlik etsin diye şöyle diyemezsiniz: "Ayy, ne çok e-mail gelmiş." Yok. Olmaz.
O hareketi layıkıyla yapabilmeniz için dolma sarabilmeniz, farklı kanepe kolu örtüsü çeşitlerine sahip olmanız ve temizlik konusunda ciddi takıntılarınızın olması gerekir.
7 Kasım 2008 Cuma
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder